|
|
|
|
|
|
 |
Ev ödevini velinin yapması çocuğun başarısını olumsuz etkiliyor
Çocuğun ev ödevinin veliler tarafından yapılmasının okul başarısını olumsuz etkilediği belirtildi.
Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Uzmanı Ayşe Sarı, veliler tarafından en çok yapılan hatalardan birinin çocuklarının ev ödevlerini kendilerinin yapması olduğunu söyledi.
"Ne yazık ki veliler işin kolaycılığına kaçıyor. (Bir an önce bitsin, çocuk fazla soru sormasın, çok uğraşmayayım) düşüncesiyle çocukların ev ödevlerini kendileri yapıyor çocuğa veriyor" diyen Sarı, bu hareketin çocuğun hem okul başarısını olumsuz etkilediğini, hem de yalana alıştırdığını vurguladı.
Ev ödevini velilerin yaptığı çocuğun kolaycılığa alışacağını ve kendi yapacağı işleri başkasından bekleyeceğine işaret eden Sarı, bunun da davranış bozukluğuna sebep olacağının altını çizdi.
Aynı zamanda çocuğun ders tekrarından yoksun kalacağını, dersini iyi anlamayacağını, dolayısıyla okul başarısının olumsuz etkileneceğini uyarısında bulunan Sarı, "Velinin çocuğunun ödevini yapması her açıdan çok sakıncalı. Okul başarısını olumsuz etkilemesinin yanı sıra yalan söylemeye de alıştırıyor. Öğretmen ödevin çocuk tarafından yapmadığını kontrollerde anlıyor. Ancak çocuk öğretmenden çekinerek 'ev ödevimi ben yaptım' diyor. Bunun sürekli tekrarlanması durumunda da çocuk yalancılığa alışıyor." diye konuştu.
Çocuğun ev ödevini uğraşıp kendisi yapması ve velinin ise en son ödevi kontrol etmesi gerektiğini ifade eden Sarı, şu önerilerde bulundu: "Ödev yapan çocuğa hiç karışılmamalı. Sadece soru sorarsa cevap vermeli ve ödevini bitirmesi beklenmeli. Ödev bittikten sonra veli kontrol etmeli. Eğer ödevde yanlış bir kısım varsa, veli hemen doğruyu kendisi yapmamalı ve çocuğa bir kez daha kontrol etmesini söylemeli. Çocuk yine o konuyu yanlış yapmışsa, nerde yanlış yaptığı gösterilmeli ve doğru çözüm çocukla birlikte yapmalı. Hiçbir zaman veli çocuğun ödevini kendisi yapmamalı."

|
|
 |
|
|
|
NAMÜTENAHİ
Ben eski bir sızının emanetcisiyim,
acılarım ömrüm kadar eski,
ben hüzün şehrinin yolcusuyum
adımlarım tarih kadar eski,
ben yıkılmış kelimelerin öznesiyim,
cümlelerim benliğim kadar devrik,
ben bedbaht bir resmin gölgesiyim,
benliğim siluetim misali yitik,
gayri yüreğim elem bekcisi,
gayri yüreğim acıların başkenti,
ne zaman geçer bu acılar diye sorma?
acılarım namütenahi.
Ömer ERSİN
|
CESARET
Seni seven cesaretimi
bulsaydım içimde
çıkarıp kurşunlara dizecektim !
ki... kurtulsaydı cesaretim
biliyorum yine seni sevecektim.
Eğer imkanım olsaydı,
seni seven kalbimi, hayallerimi,sevgimi,
bir bavula doldurup terketecektim
bu kenti,
her adımımda ağlasa da yüreğim,
geriye dönmeyecektim !
ki... dönüp arkama baksam
biliyorum yine seni sevecektim.
Dökülürken cesaretim,
kedere zincirli bakışlarımdan
platonik bir aşkın gölgesinde
yalnız başıma üşüyecektim,
belki kaç bahar geçecekti ömrümde
ben halimi söylemeyecektim,
kim bilir
belki de ızdıraba esir olup ölecektim
ne farkeder!
ki... bu dünyaya bir daha gelsem,
biliyorum yine seni sevecektim.
Ömer ERSİN
|
|
|
|
 |
|
|
|
|