''Gönül yüzü temiz olanın özüde temiz olur, sözüde'' Ömer ERSİN

   
 
  kredi karti kullanmak
                                     KREDİ KARTI KULLANMAK CAİZ MİDİR?


Kredi kartı tek çeşit değildir. Faizli olanı var, faizsiz olanı vardır. Gününde ödeneni var, geciktirileni var. Şayet kartla satın aldığınız malın parasını (sözleştiğiniz) günü geçirmeden öderseniz, faize düşmeden ödemiş olursunuz. Böylece kredi kartınızdan gelen bir mahzur söz konusu olmaz.

Kartın borcunu gününde ödemez de geciktirirseniz, elbette borcunuzu faizli ödemek zorunda kalırsınız. Böylece kartınızın mahzuru söz konusu hale gelmiş olur.

Bütün mesele, karta tanınan faizsiz ödeme müddetinin geçirilmemesinde, geç kalıp ta faiz ödemek zorunda kalınmamasındadır. Faiz ödemeden kullanıyorsanız, mahzuru yok. Faiz ödeyerek kullanırsanız mahzuru çok.

Ayrıca kredi kartını veren kurum, alıcıdan tahsil edeceği parayı satıcıya öderken belli bir miktar hizmet ve risk karşılığı kesebilir. Bu faiz değil, yüklendiği hizmet karşılığıdır. Çünkü kimse satıcının müşterideki alacağını kendisi ödeyip de sonra alacak tahsili için uğraşmaya mecbur tutulamaz. Bu hizmet yapılıyorsa bir karşılığı olması gerekir. İslam’da komisyonculuk meşru bir meslektir. Verilen hizmetin karşılığı olan komisyon alınacaktır. Mebsut sahibi Serahsi, ileri bir görüşle yaşadığı beşinci asırda bunu ifade etmiştir.

Aslında en güzeli, kredi kartıyla alış verişe alışmamaktır. Çünkü kredi kartı sanki parasız alış veriş yapıyormuş gibi bir rahatlık sağlıyor sahibine. Ancak ödeme günü gelince biriken borçların yekun tuttuğu anlaşılıyor. Bu defa da pişmanlık başlıyor, hatta hepsini birden ödeme zorluğuyla karşılaşılıyor. Bu durumda ya aile bütçesini zorlayarak ödeme yapılıyor, ya da günü geçirilmek zorunda kalınıyor, faizli ödemeye düşülüyor. Böylece istemeden de faize bulaşma söz konusu hale geliyor.

Bu durumda faizsiz fînans kurumlarının kredi kartını kullanmak faiz ihtimalini önlemekte, bir ölçüde emniyet söz konusu olmaktadır, denebilir.



                                                      


                                                                 kaynak: sorularlaislamiyet.com
 

NAMÜTENAHİ

Ben eski bir sızının emanetcisiyim,
acılarım ömrüm kadar eski,

ben hüzün şehrinin yolcusuyum
adımlarım tarih kadar eski,

ben yıkılmış kelimelerin öznesiyim,
cümlelerim benliğim kadar devrik,

ben bedbaht bir resmin gölgesiyim,
benliğim siluetim misali yitik,

gayri yüreğim elem bekcisi,
gayri yüreğim acıların başkenti,

ne zaman geçer bu acılar diye sorma?
acılarım namütenahi.

Ömer ERSİN


CESARET

Seni seven cesaretimi
bulsaydım içimde
çıkarıp kurşunlara dizecektim !
ki... kurtulsaydı cesaretim
biliyorum yine seni sevecektim.

Eğer imkanım olsaydı,
seni seven kalbimi, hayallerimi,sevgimi,
bir bavula doldurup terketecektim
bu kenti,
her adımımda ağlasa da yüreğim,
geriye dönmeyecektim !
ki... dönüp arkama baksam
biliyorum yine seni sevecektim.

Dökülürken cesaretim,
kedere zincirli bakışlarımdan
platonik bir aşkın gölgesinde
yalnız başıma üşüyecektim,
belki kaç bahar geçecekti ömrümde
ben halimi söylemeyecektim,
kim bilir
belki de ızdıraba esir olup ölecektim

ne farkeder!
ki... bu dünyaya bir daha gelsem,
biliyorum yine seni sevecektim.

Ömer ERSİN

 

Ana Sayfan Yap I Sık Kullanılanlara Ekle I İletişim I Yorumlarınız I Anket

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol